- Canlılarda metabolizma sonucu oluşan, vücut için gerekli olmayan ya da vücuda zararlı olan maddelerin dış ortama verilmesine boşaltım denir.
BİLGİ: Canlılarda boşaltımın amaçları: 1.CO2, H2O,
amonyak, üre ve ürik asit gibi) metabolik atıkları vücuttan uzaklaştırmak. 2.Kararlı iç dengeyi (homeostasiyi)
korumak. 3.Vücudun su, tuz ve iyon dengesini
sağlamak. 4.Kan pH’sı belirli değerler arasında
sabit tutmak. 5.İlaçlar ve toksik olabilecek ilaç
ürünleri gibi yabancı maddeleri vücuttan uzaklaştırmak. 6.Glikoz, amino asit gibi gerekli olan
maddelerin vücutta kalması sağlamak. 7. Tüm canlılarda boşaltımın ortak amacı
vücudun su ve iyon dengesini ayarlamaktır. |
BİLGİ: Boşaltım, hücrelerin ve organizmanın canlılığını devam ettirebilmesi ve homeostazinin devamlılığının sağlanması için önemlidir. Boşaltım denince ilk akla gelen metabolizma atıkları su, CO2, amonyak (NH3), üre [CO(NH2)2] ve ürik asittir (C5H4N4O3). Üre: Karaciğerde amonyağa karbondioksit katılımıyla sentezlenen azotlu organik bir bileşiktir. Memelilerin ve kurbağaların ana azotlu atığıdır. Amonyağa göre daha az zararlı olduğu, suda yüksek oranda çözünebildiği için vücuttan az su ile birlikte atılır. Su; akciğerler, böbrekler ve deri yoluyla dışarıya verilir. |
BİLGİ:
Amonyak, üre, ürik asit şeklindedir. Bu atıkların vücuttan uzaklaştırılması için gerekli olan su miktarı çoktan aza Amonyak, üre ve ürik asit şeklindedir. Suda çözünme oranları: Amonyak > Üre > Ürik asi
Ürik asit >Üre > Amonyak |
BİLGİ: Canlılardaki başlıca boşaltım maddeleri
ve atıldığı yapılar: Deri: CO2, üre, ürik asit,
tuz, su Bağırsak: Safra (en önemlisi),
bilurubin ve az miktarda su Akciğer: Su buharı ve karbondioksit Böbrek: Üre, tuz, su, kreatin, B ve C
vitaminlerinin fazlası ve diğer maddeler. Sindirim atığı atma (dışkılama) doğrudan boşaltım değildir. |
BİLGİ: 1.Amonyak (NH3):
En zehirli boşaltım maddesidir. Atılması sırasında bol suya ihtiyaç
duyulduğu için, su kaybı problemi olmayan suda ya da nemli ortamlarda yaşayan
canlılarda gözlenir. Paramesyum gibi tek hücrelilerde, hidra
ve planarya gibi omurgasız hayvanların çoğunda, balık ve kurbağa larvası gibi
omurgalılarda azotlu atık amonyaktır. 2.Üre:
Amonyaktan daha aza zehirlidir. Ancak yine dışarı atılırken bir miktar suyla
birlikte atılır. İnsanlar azotlu artık olarak üre atarlar. Üre sentezi
karaciğerde gerçekleşir. Memeliler, çoğu amfibienler, köpekbalıkları, bazı
kemikli balıklarda azotlu atık üredir. 3.Ürik asit: Suda çözünmez. Ürik asit kristalleri sindirim kanalıyla atılır ve vücudun aşırı su kaybı önlenmiş olur. Kuşlar, böcekler, birçok sürüngen ve toprak salyangozlarının azotlu boşaltım ürünü ürik asittir.
2 molekül amonyak, 1 molekül CO2, 3 molekül ATP harcanır. Su hem oluşur hem de harcanır. |
BİLGİ: Canlılarda görülen azotlu atık
çeşitleri Canlıların azotlu boşaltım atıkları
amonyak (NH3), üre ve ürik asittir. Amonyak, protein ve nükleik asitlerin
hücre içerisinde yıkımı ile veya amino asitlerin karbonhidratlara dönüşmesi sırasında
oluşur. Çok zehirli amonyak, birçok canlıda az
zehirli üre ve ürik aside dönüştürülerek atılır. |
- Boşaltımda görev alan organlardan oluşan sisteme üriner sistem adı verilir.
- Hücrede metabolik olaylar sonucu oluşan atıklar, zararlı ve zehirli maddeler boşaltım ürünleridir.
- Azotlu bileşikler olan proteinler ve nükleik asitler, hücrede yıkılırken zehir etkisine sahip amonyak açığa çıkar. Vücut, bu amonyağı karaciğerde üre döngüsüyle üreye çevirir.
- Amonyağın üreye dönüştürülmesi karasal canlılarda su kaybını azaltmaya yönelik bir adaptasyondur.
- Üre, diğer metabolik atıklarla üriner sistem ile vücuttan uzaklaştırılır.
- Üriner sistem, atık maddeleri vücuttan uzaklaştırırken aynı zamanda vücut sıvılarının hacminin ve bileşiminin kontrolüne yardımcı olur.
- Üriner sistem,
- Uzun süreli açlıkta böbreklerde aminoasit,yağ asidi ve gliserol’den glikoz sentezlenir.(Glukoneogenez)
- Böbrekler,
- Üreter,
- İdrar kesesi (mesane)
- Üretra
- Böbrek atardamarıyla böbreklere gelen kan burada süzülür. İdrar, üreterle idrar kesesine taşınır. İdrar kesesinde depolanan atıklar üretrayla dışarı atılır.
BİLGİ: Üretranın
çevresinde çizgili kaslar bulunduğu için idrar çıkarma kontrol altına
alınabilir. Erkeklerde
üretra kanalından farklı zamanlarda hem idrar hem de sperm atılır. Dişilerde
ise üretra kanalından sadece idrar atılır. |
- Böbreklerin işlevsel birimleri nefronlardır. Bu yapılara süzme birimi de diyebiliriz.
- Yetişkin bir insanın her bir böbreğinde yaklaşık bir milyon nefron bulunur.
- Kabuk ve öz bölgelerinde konumlanan nefronların bazıları öz bölgesinin derinliklerine kadar uzanır
- Nefronlar, suyun geri kazanımında ve yoğun idrar oluşumunda etkilidir.
BİLGİ: Böbrek atardamarı, metabolik atıklar
bakımından kirli, oksijen yönüyle temiz kan taşır ve kanı böbreğe getirir. Böbrek toplardamarı ise, metabolik
ürünler yönüyle temiz, karbondioksit bakımından kirli kan taşır. |
- Glomerulus kılcalları Bowman (Bovman) kapsülü adı verilen bir kapsülle çevrilidir.
- Glomerulus kılcalları ve Bowman kapsülünün oluşturduğu yapıya Malpighi cisimciği denir.
- Her bir nefronda nefrona kanı getiren getirici atardamar ile kanı götüren götürücü atardamar arasında bir kılcal damar yumağından oluşmuş glomerulus bulunur.
- Bowman kapsülünün içini dolduran kılcal damarlardan oluşmuş bir atardamar yumağıdır.
- Bowman kapsülüne giren getirici atardamar, glomerulus yumağını oluşturan kılcallara ayrılır.
- Bu kılcallar birleşerek götürücü atardamar olarak Bowman kapsülünden çıkar.
- Çıkan bu atardamar, böbrek kılcallarına ayrılarak nefron kanalcıklarının etrafını sarar ve daha sonra birleşerek böbrek toplardamarına bağlanır.
- Getirici atardamar, kanı glomerulus kılcallarına getirirken; götürücü atardamar, süzülmüş kanı glomerulus kılcallarından alarak bowman kapsülünden çıkar.
- Kan plazmasındaki bazı maddeler, kan basıncının etkisiyle glomerulus kılcallarından Bowman kapsülüne geçer.
- Atardamarlar arasında meydana gelmiş glomerulus kılcalları çift katlı epitele sahiptir.Bu nedenle yüksek kan basıncına diğer organlara ait kılcal damarlardan daha dayanıklıdır.
- Henle kulpunun inen ve çıkan kollarının alt tarafı daha ince duvarlara sahiptir.
- Bowman kapsülüne geçen süzüntü, nefron tübüllerinden (kanallarından) geçerek işlenir.
- Sırasıyla proksimal tüpten, Henle kulpundan ve distal tüpten geçen süzüntünü içeriği işlenerek değişir.
BİLGİ: Glomerulus
kılcallarının çift katlı olmasına karşılık doku kılcallarından daha fazla
geçirgen olmasının nedeni: Glomerulus kılcallarının kan basıncının yüksek
olması ve por sayısının fazla olmasıdır. |
- Glomerulusun etrafını tamamen saran, nefronun kanalcığının genişlemiş başlangıç kısmıdır.
- Tek katlı yassı epitelden oluşur.
- Glomerulusta kanın süzülmesi ile oluşan süzüntünün boşaltım kanalcığına aktarılmasını sağlar.
- Bowman kapsülünün devamı olan nefron kanalcığı kübik epitel hücrelerden oluşmuştur.
- Proksimal tüp, henle kulpu ve distaltüpden olmak üzere üç kısımdan oluşur.
- Kabuk bölgesinde bulunur.
- Bu yapının devamı öz bölgesinde henle kulpunu meydana getirir.
- Öz bölgesinden tekrar kabuk bölgesine çıkarak ikinci kıvrımlı kısım olan distal tüpü oluşturur.
- Daha geniş olan idrar toplama kanalına bağlanır.
- İdrar toplama kanalları öz bölgesinde piramit şeklindeki yapıları meydana getirir.
- İdrar toplama kanallarının açık uçları piramidin tepesinden havuzcuğa açılır.
Glomerulus
kılcalları ile diğer doku kılcallarının karşılaştırılması |
|
Glomerulus Kılcalları |
Vücut Kılcalları |
İki (getirici ve götürücü) atardamar
arasında yer alır. |
Bir atardamar ile bir toplar damar
arasında yer alır. |
Kan basıncı doku kılcallarının kan
basıncının yaklaşık iki katı kadar fazladır. (70 mmHg) |
Kan basıncı glomerulus kılcallarına göre
daha düşüktür. |
Kan basıncı her yede aynı yani sabittir. |
Kan basıncı, atardamar ucundan
toplardamar ucuna doğru gittikçe azalır. |
Çift katlı yassı epitel dokudan
(endotel) oluşur. |
Tek katlı yassı epitelden oluşur. |
Madde geçirgenliği daha fazladır. |
Madde geçirgenliği daha azdır. |
Yüksek kan basıncının etkisiyle sadece
madde çıkışı (süzülme) olur. Madde geçişi tek yönlü gerçekleşir. |
Atardamar ucundan madde çıkışı
(süzülme), toplar damar ucundan ise madde girişi (geri emilim) olur. Madde
geçişi çift yönlüdür. |
·
Glomerulus kılcallarının çift katlı
olması yüksek kan basıncına dayanma özelliği kazandırır.
|
BİLGİ: Getirici atardamardan götürücü atardamara doğru gidildikçe damar
daralır. Bu durum glomerulusta kan basıncının düşmesini engeller. |
DEVRİM HOCA ADAMDIR 🥰🥰🥰
YanıtlaSil