Türkiye'de Yok Olma Tehlikesi Altında Bulunan Canlı Türleri ile Endemik Türlerin Korunmasına Yönelik Çalışmalar
Türkiye'deki yok olma tehlikesi altında bulunan 42 bitki ve hayvan türü şunlar:
Hayvanlar:
Bozayı:Genelde 2 yılda bir çiftleşen ayılar 1,2 en fazla 4 yavru doğururlar.
Bu nedenle ayılar türlerinin yok olması tehlikesiyle karşı karşıyadırlar.
Ülkemizde de ayılar kanunla koruma altına alınmışlardır ve avlanması yasaktır. Sayılarının çok azaldığı tahmin ediliyor.
Bu nedenle ayılar türlerinin yok olması tehlikesiyle karşı karşıyadırlar.
Ülkemizde de ayılar kanunla koruma altına alınmışlardır ve avlanması yasaktır. Sayılarının çok azaldığı tahmin ediliyor.
Telli
Turna:
Telli turna, turnagiller familyasına ait bir kuş türü.
Türün az sayıda kalan nesli, özel koruma altına alındı.Türün az sayıda kalan nesli, özel koruma altına alındı.
Telli turna, turnagiller familyasına ait bir kuş türü.
Türün az sayıda kalan nesli, özel koruma altına alındı.Türün az sayıda kalan nesli, özel koruma altına alındı.
Akdeniz
Foku:Akdeniz foku, fokgiller familyasından yeryüzünde
sadece doğu Akdeniz sahilleri ile Batı Afrika'nın
bir tek sahilinde yaşayan fok türü.Türkiye denizlerindeki sayısının 50-60 arasında olduğu tahmin ediliyor.
sadece doğu Akdeniz sahilleri ile Batı Afrika'nın
bir tek sahilinde yaşayan fok türü.Türkiye denizlerindeki sayısının 50-60 arasında olduğu tahmin ediliyor.
Alageyik:Alageyik
ya da Yağmurca geyikgiller
familyasından, göçmen olmayan ve sürü oluşturan,
kürek boynuzlu ve benekli gececil bir geyik türüdür.1970'lerin başında sayıları 50'nin altına düşen tür, sadece Antalya ve Muğla'daki av üretme ve koruma istasyonlarında yaşıyor.
familyasından, göçmen olmayan ve sürü oluşturan,
kürek boynuzlu ve benekli gececil bir geyik türüdür.1970'lerin başında sayıları 50'nin altına düşen tür, sadece Antalya ve Muğla'daki av üretme ve koruma istasyonlarında yaşıyor.
Ceylan:1982'de Şanlıurfa
Ceylanpınarı'nda koruma altına alındı.
Çizgili Sırtlan:Sadece Güneydoğu Anadolu bölgesinde az sayıda bulunuyor.
Mezgeldek:'Küçük toy' olarak
da bilinen hayvan türüne 1998'de Orta Anadolu'da rastlandı. Sayılarının çok
azaldığı tahmin ediliyor.
Su samuru:Yakın zamana kadar Türkiye'nin tüm nehir ve çaylarında yaşayan türün sayısı hızla azaldı.
Kuyruksüren:"Firavun sıçanı" olarak da adlandırılan ve ülkenin güney kısmında görülen tür, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Ulu
Geyik:Geçmişte,
Orta Anadolu ve Trakya'da yaygın olarak rastlanan türün av üretme istasyonları
dışında sayısı çok azaldı.
Yaban
koyunu:Konya
Bozdağ'da koruma altına alınması sonucu sayıları 2 bin 500'ü geçti.
Yaban
keçisi:Av
üretme ve koruma istasyonlarında sayıları artırılıyor.
Karakulak:Yapılan
DNA çalışmaları ile Serval ve Afrika altın kedisi ile yakın akraba olduğu
belirlenmiştir."Step
vaşağı" olarak da anılan tür, aralarında Çanakkale, İzmir, Muğla, İçel'in
de bulunduğu bazı illerde görülüyor.
Çengel boynuzlu dağ keçisi:Av üretme ve koruma istasyonlarında sayıları artırılıyor.
Vaşak:Marmara, Karadeniz, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde nadir olarak görülüyor.
Kurt:Avrupa'nın bir çok
ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de nesli tükenmek üzere olan kurtlar için acil
önlem alınması gerekiyor.
Dikkuyruk:Tüm dünyada sayılarının 15 bin olduğu bilinen türün, bazı yıllarda yüzde 70'inin Türkiye'de kışladığı biliniyor. Yaşam alanlarının yok olması nedeniyle türün nesli tükenmek üzere.
Dikkuyruk:Tüm dünyada sayılarının 15 bin olduğu bilinen türün, bazı yıllarda yüzde 70'inin Türkiye'de kışladığı biliniyor. Yaşam alanlarının yok olması nedeniyle türün nesli tükenmek üzere.
Şah Kartal:Türkiye'de yaklaşık 60 tane yaşıyor.
Kara Akbaba:Daha çok yaşlı ağaçların bulunduğu ormanlarda yaşayan türün sayısı, yaşam alanlarının yok olması nedeniyle azalıyor.
Huş tavuğu:"Kafkas horozu", "dağ horozu" olarak da adlandırılan hayvan türü, Kuzeydoğu Anadolu'da yaşıyor. Nesli, tüm dünyada tükenmek üzere.
Toy:Avrupa ve Anadolu'nun en iri kuşlarından olan Toy'un nesli tükenmek üzere.
Çöl Varanı:Sürüngenler familyasından olan Çöl Varanı, sadece Ceylanpınar ve Birecik ilçelerinde görülüyor.
Bitkiler
Konya gaşağı:Dünyada sadece Konya'da yetişen bitkiden, 2006 verilerine göre doğada yalnızca 9 kök kaldı. Bitkiyi koruma çalışmaları sürüyor.
Sevgi çiçeği:Halk arasında "gelin düğmesi" olarak da bilinen bitki türü, Türkiye'ye özgü ve sadeceAnkara'nın Gölbaşı ilçesinde yetişiyor. Bu bitki, Bern Sözleşmesi ile korumaya alındı.
Sığla:Dünya üzerindeki tek doğal yayılış alanı Türkiye'nin güneybatısıyla Rodos Adası olan sığla ağacı, Türkiye'de bin 348 hektarlık ormanda bulunuyor.
Beyaz Çiçekli Çakal Nergisi:Dünyada sadece Türkiye'de Muğla-Fethiye çevrelerinde yetişiyor.
Termopsis Turcica:Dünya'da sadece Konya'daki Akşehir Gölü çevresinde yetişen bitki türü, Dünya Doğal Yaşamı Koruma Konseyi tarafından koruma altına alındı.
Narin Acı Çiğdem:İstanbul'a özgü küçük çiçekli acı çiğdem türü, denetimsiz kentleşme ve yanlış ağaçlandırma nedeniyle tükenme tehlikesi yaşıyor. Bern Sözleşmesi ile koruma altına alındı.
Mavi Yıldız:Türkiye'nin kuzeybatısında veYunanistan'ın bazı bölgelerinde ender görülen bitki türü, Bern Sözleşmesi'yle koruma altına girdi.
Yabani Siklamen:Yumrulu bitkiler familyasındaki tür, Bern Sözleşmesi ile korunuyor.
Çan Çiçeği:Sadece Çoruh Vadisi'nde yetişen türün soyu, tüm Avrupa'da tehlike altına girdi.
Karadeniz Salkımı:Soyu, tüm dünyada tehlike altına girdi.
Kilyos
Peygamber Çiçeği:Türkiye'de
Batı Karadeniz kıyılarında yetişen bitki türü, Bern Sözleşmesi ile koruma
altına alındı.
Göl
Soğanı:Bern
Sözleşmesi ile koruma altına alındı.
Çöven:İç Anadolu'nun tuzlu steplerinde yetişen bitkinin soyu, tüm dünyada tehlike altında.
İstanbul
nazendesi:Türkiye'nin kuzeybatısında ve
Avrupa'da nadir bulunan bir bitki.
Avrupa'da nadir bulunan bir bitki.
Erzincan
süt otu:Dünyada
sadece Erzincan Ovası'nın doğusundaki tuzlu bataklıklarda yetişen bitki, Bern
Sözleşmesi ile korumaya alındı.
Çorak
Gülü:Tuz
Gölü civarında yetişiyor.
Kardelen:Türkiye'de doğal
olarak yetişen 9 türü bulunuyor. 2 türü dışında kardelen soğanlarının doğadan
toplanarak ihraç edilmesi yasaklandı.
Sphaerophysa Kotschyana:Dünyada sadece İç Anadolu'da 800-1000 metre arasında değişen yükseklikte yetişiyor.
Trifolium
Parchycalyx (Yonca):
Bern
Sözleşmesi ile koruma altına alındı.
Yabani
Karanfil:Balıkesir
ve Aydın'da görülüyor.
Hazar
kaplanı, Gökçe balığı ve Anadolu parsı… 50 yıl öncesine kadar Anadolu’da
yaşayan bu türler artık yeryüzünde yok. Bugün dünyada var olan yüzlerce tür ise
onlarla aynı kaderi paylaşmak üzere. Bu türlerin nesillerini sürdürebilmesi
yaşam alanlarının korunmasıyla mümkün. Ama nasıl?
869 TÜR YOK OLDU, 16 BİN 928'İ
YOK OLMAK ÜZERE National Geographic
Türkiye, Temmuz sayısında küresel ölçekte tehlike altındaki türlere dikkat
çekiyor. Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) 2008 yılı Kırmızı Listesi’ne
göre, dünyada incelenen 44 bin 838 türden 869’u tamamen yok olmuş durumda ya da
artık doğada görülmüyor. Bilinen türlerin 16 bin 928’i ise yok olmak üzere,
tehlike altında ya da hassas türler arasında yer alıyor.
TEHLİKE ALTINDAKİ TÜRLERDünya Doğayı Koruma
Birliği (IUCN) 2008 Kırmızı Listesi’ne göre Türkiye’de küresel ölçekte tehlike
altında 134 tür ve alttür var. Yine aynı listeye göre, Türkiye’de nesli tükenen
hayvan türü sayısı 7.
Türkiye'de yok olan
türler arasında 19. yüzyılın son yarısına kadar görülen aslan, 40 yıl öncesine
kadar Anadolu’da yaşayan Anadolu parsı ve Hazar kaplanı da bulunuyor. Bu arada
yakalı toy, İran alageyiği ve yabani eşek gibi bazı türler ise dünyanın diğer
bazı bölgelerinde nesillerini sürdürmeye çalışsalar da artık Türkiye
topraklarında yaşamıyorlar.
TÜRKİYE’DE İLK KEZ
NG’DEN BENZERSİZ BİR HARİTA NG Türkiye, IUCN 2008 küresel kırmızı listesine göre, Türkiye’de tehlike altındaki hayvan türlerini bir haritada topladı.
NG’DEN BENZERSİZ BİR HARİTA NG Türkiye, IUCN 2008 küresel kırmızı listesine göre, Türkiye’de tehlike altındaki hayvan türlerini bir haritada topladı.
Her biri yaban hayatı
konusunda uzman olan 9 doğa bilimci, Prof. Dr. İbrahim Baran (sürüngenler ve
çift yaşamlılar), Prof. Dr. Sancar Barış (kuşlar), Prof. Dr. Ali Demirsoy
(kınkanatlılar), Prof. Dr. Güler Ekmekçi (iç su balıkları ve kabuklular), Doç.
Dr. Ali Cemal Gücü (denizel türler), Doç. Dr. Çetin Ilgaz (sürüngenler ve çift
yaşamlılar), Dr. Evrim Karaçetin (kelebekler), Doç. Dr. Ahmet Karataş
(memeliler) ve Yıldıray Lise (kırmızı listeler) Türkiye’de daha önce hiç
yapılmamış ayrıntıda bilimsel bir çalışma yaptılar.
TÜRKİYE'DE
134 TÜR TEHLİKE ALTINDA
Dokuz
doğa bilimcinin bir yıl boyunca, NG editor ve tasarımcılarıyla birlikte titiz
bir çalışma sonucu ortaya çıkardığı haritada, tehlike altındaki 105 tür ve
alttür yer alıyor. Türkiye’de ilk kez yapılan bu büyük araştırma ile üçü bitki,
131’i hayvan olan tehlike altındaki tür ketegorik olarak listelendirildi.
Bu listeden tehlike
altındaki 105 türü Prof.Dr. Sancar Barış tek tek çizdi. Bu çizimler 60x100
boyutlarındaki Türkiye haritasında henüz yaşadıkları bölgelere göre yerleştirildi.
Barış’ın renkli illüstrasyonlarının ve türler hakkında detaylı bilgilerin yer
adlığı harita ile NG Türkiye, ülkemizde nesli tehlike altındaki hayvan
türlerinin yaşadığı alanlara dikkat çekiyor. Harita, NG Temmuz 2009 sayısıyla
birlikte okurlara ulaşıyor.
'YAŞAM ALANLARININ KAYBININ ÖNÜNE
GEÇİLMELİ'
NG Türkiye’nin Temmuz 2009 sayısında yayımlanan “Çanlar Kimin İçin Çalıyor” makalesinin yazarı uzman biyolog Yıldıray Lise “Türkiye doğası ve tehlike altındaki türler için en büyük tehdit, bu türlerin yaşam alanlarını kaybetmeleri. Bu nedenle NG Türkiye’nin haritasında dikkat çekilen tehlike altındaki türlerin yaşam alanlarının kaybının bir an once önüne geçmek gerekiyor. Yoksa birkaç yıl sonra onların da sonu gelebilir” diyor.
''Elimdeki Hazar kaplanı resmini bütün sınıfın göreceği yüksekliğe kaldırıp soruyorum: Sizce bu hayvan bir zamanlar Türkiye'de yaşamış olabilir mi? Öğrencilerin hep bir ağızdan verdiği yanıt, pek çok okulda Türkiye doğası ile ilgili yaptığım sunumlarda aldığım yanıttan farklı değil: Haaayır örtmenim! Hazar kaplanını sadece belgesellerde gören öğrenciler, onun, 40 yıl gibi kısa bir süre önce Anadolu'da var olduğunu öğrendiğinde gözbebekleri büyüyor.'' (Makalenin girişinden)
NG Türkiye’nin Temmuz 2009 sayısında yayımlanan “Çanlar Kimin İçin Çalıyor” makalesinin yazarı uzman biyolog Yıldıray Lise “Türkiye doğası ve tehlike altındaki türler için en büyük tehdit, bu türlerin yaşam alanlarını kaybetmeleri. Bu nedenle NG Türkiye’nin haritasında dikkat çekilen tehlike altındaki türlerin yaşam alanlarının kaybının bir an once önüne geçmek gerekiyor. Yoksa birkaç yıl sonra onların da sonu gelebilir” diyor.
''Elimdeki Hazar kaplanı resmini bütün sınıfın göreceği yüksekliğe kaldırıp soruyorum: Sizce bu hayvan bir zamanlar Türkiye'de yaşamış olabilir mi? Öğrencilerin hep bir ağızdan verdiği yanıt, pek çok okulda Türkiye doğası ile ilgili yaptığım sunumlarda aldığım yanıttan farklı değil: Haaayır örtmenim! Hazar kaplanını sadece belgesellerde gören öğrenciler, onun, 40 yıl gibi kısa bir süre önce Anadolu'da var olduğunu öğrendiğinde gözbebekleri büyüyor.'' (Makalenin girişinden)
National Geographic
Türkiye bu çalışma ile Türkiye'de tehlike altındaki türlerin durumuna dikkat
çekmek istiyor: “Haritamızın, tehlike altındaki türler için koruma
çalışmalarına katkı yapması ve bitki türlerinde hazırlanmış olan ancak hayvan
türleri konusunda eksikliği hissedilen ulusal kırmızı listenin hazırlanması
için en azından bir ilk adım olmasını diliyoruz”.
ABD’de Tehlike
Altındaki Türler Yasası ile koruma altına alınan 1050 tür bulunuyor. Ancak ABD,
bugün bu yasanın gerçekten işe yarayıp yaramadığını tartışırken, böyle bir
yasanın bulunmadığı Türkiye’de yaşam alanları giderek daralan çok sayıda tür
tehdit altında neslini sürdürmeye çalışıyor.
- Benekli yabankedileri, Teksas hariç tüm ABD eyaletlerinde insanların doğaya müdahalesi sonucu kayboldu...
- Kaliforniye Kondoru Buzul Çağı'nı atlattılar ama Homo sapiens karşısında güçlükle direniyor. 1985'te bu yaban kuşundan geriye yalnızca dokuz adet kalmıştı. Esaret altında yetiştirme ve mermi kullanımının azaltılması sonucu tür geri döndü'
- Amerikan turnası esaret altında yetiştirme, göç eğitimi ve Tehlike Altındaki Türler Yasası sayesinde kurtarıldı.
- Meksika gri kurdu adlı tehlike altındaki altürün sayısı, esaret altında yetiştirme sayesinde Arizona ve New Mexico'da artıyor.
- Sayıları giderek azalan St. Andrew kıyı fareleri, Florida'nın kumul yaşam alanında gerek kamu gerekse özel grupların elinde yaşamını sürdürüyor.
Türkiye'deki 42 bitki ve hayvan türü
yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
MilliEğitimBakanlığı (MEB), Çevre ve Orman Bakanlığı, Bölgesel Çevre Merkezi
(REC) Türkiye, Kuş Araştırmaları Derneği ve Doğa Derneği'nin işbirliğinde üç
yıllık hazırlık aşamasından sonra hazırlanan ve bu yıl okullarda kullanılmaya
başlanan "Yeşil Kutu" adlı eğitim setinde, Türkiye'deki biyolojik
çeşitliliğe ilişkin veriler yer aldı.
Coğrafi konumu dolayısıyla yaklaşık 12 bin bitki çeşidine ev sahipliği yapan Türkiye'de 120 memeli, 400'den fazla kuş, 130 sürüngen ve 300 balık türü yaşıyor.
Bitki ve hayvan türlerinin bölgelere göre dağılımına bakıldığında, Marmara, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Toros Dağları, Amanos Dağları ve Tuz Gölü çevresi en zengin bölgeler olarak görülüyor.
Tüm bu zenginliklere rağmen yaşam alanlarının yok olması,çevre kirliliği, yasadışı ticaret ve avcılık ile yangınlar nedeniyle türler yok olma tehlikesi yaşıyor.
Sadece Türkiye'de yetişen (endemik) "İstanbul nazendesi", "Konya gaşağı" ve bir yonca türü olan "Trifolium Parchycalyx"in de aralarında bulunduğu bitkiler yok olma tehlikesi altında bulunuyor.
Giderek azalan yaban keçisi, alageyik ve çizgili sırtlan gibi hayvanların sayıları, av üretme ve koruma istasyonlarında çoğaltılmaya çalışıyor.
Bu arada Avrupa'da bitki ve hayvan türlerinin korunması için 1979'da kabul edilen, Türkiye'nin 1984 yılında imzaladığı Bern Sözleşmesi ile yok olma tehlikesi altındaki bitkiler de koruma altına alındı.
"10 hayvan türünün
nesli tamamen tükendi"
Geçmişte sadece Türkiye'de yaşayan Anadolu Parsı ile Anadolu topraklarında görülen Asya fili, yabani sığır, yaban eşeği, aslan, çita, kunduz, yılanboyun, kelaynak ve kaplanın ülkedeki nesilleri tamamen tükendi.
Geçmişte sadece Türkiye'de yaşayan Anadolu Parsı ile Anadolu topraklarında görülen Asya fili, yabani sığır, yaban eşeği, aslan, çita, kunduz, yılanboyun, kelaynak ve kaplanın ülkedeki nesilleri tamamen tükendi.
Yararlı oldu.Teşekkürler...
YanıtlaSilOldukça yararlı olmuş emeğinize sağlık Muhammed bey
YanıtlaSilOldukça yararlı olmuş emeğinize sağlık Muhammet bey
YanıtlaSil